Cumartesi

ramadan

Ramazanda 20 küsur sene Çağrı’yı [The Message] seyrettik. Hayret, Vittorio De Sica’nın kusursuz başyapıtı Bisiklet Hırsızları’nı [Ladri di Biciclette, 1948] da neden bir Ramazan filmi olarak benimsememişiz ki ? “Oruç, yoksulun halini anlamaya yöneltmiyor mu? ” Hah, Bisiklet Hırsızları da öyle işte.

Salı

korku edebiyatı

Öykümüz şöyle: Gorgol ve Pisake iki sidik cinidir. Bu cinler geceleri altını ıslatan çocuklara musallat olup onların dillerini tersine çeviriyorlar. Tersine çevrilen bu çocukları kimse anlamıyor. Ve takdir edersinizki konuşabildikleri tek canlılar ise Gorgol ve Pisake kalıyor. Onlar da zaten sidik cini. Çocuğa isterse onu düzeltebileceklerini, ama yapmasını istedikleri bazı şeyler olduğunu söylüyorlar. Korkunç bir takım şeyler. Tüyler ürpertici şeyler…

Cumartesi

co

       bazı insanlar asla pes etmez. bok çukuru bile onları yola getiremez. 'co' da onlardan biriydi. sürekli çukurdaydı. gardiyanın kötü örnek oyuncusu diyebilirdik 'o'nun için. 
       bir gün gardiyan iki adamını yanına alıp çukurun kapağını açtı ve çömelerek bağırdı:
       - 'co' yetti mi, 'co' ? çıkmak istiyor musun? uzun süre uğramayacağım buraya, ona göre!
       cevap gelmedi.
       - 'co' beni duyuyor musun 'co' ?
       - evet duyuyorum.
       - cevabın ne ?
       'co' çiş ve bok dolu kovayı kaptığı gibi gardiyanın yüzüne fırlattı. gardiyanın adamları hızlı bir şekilde çukurun kapağını kapattılar. bildiğim kadarıyla hala orda 'co', canlı ya da ölü. düşünürdük 'co' yu, özellikle geceleri.

            

Perşembe

Adam: Güneş doğdu, niye ötmüyosun ?
Horoz: E kalkmışsın zaten. Niye ötiyim ?
Adam: Ben, sen ötüyon mu acaba diye kalktım.
Horoz: Horozla paradoksa girme lan !!